Doç. Dr. İlker Kiriş
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı
Tıbbi yapıştırıcı yöntemi, ameliyatsız varis tedavileri arasında en son geliştirilen yöntemlerden birisidir. Bu tedavi yöntemi, "biyolojik yapıştırıcı yöntemi" ya da "zamkla varis tedavisi" olarak da adlandırılır. Bacak toplardamar ultrasonografi incelmesinde kasık düzeyinde derin toplardamardan yüzeysel toplardamara kanın geri kaçışı "venöz reflü" ve yüzeysel toplardamarda belirgin genişleme olması durumunda uygulanır.
Biyolojik yapıştırıcı yöntemi, bacağın iç kısmındaki büyük ya da baldırın arkasındaki küçük yüzeysel toplardamarın kalıcı olarak kapatılması amacıyla kullanılır. Biyolojik yapıştırıcı etken maddesi N-butil siyanoakrilat uygulama öncesi sıvı formdadır. Toplardamar içerisine verilip kanla temas ettikten sonraki saniyeler içerisinde sertleşip katı hale dönüşür. Böylece toplardamar kalıcı olarak kapatılmış olur. Bu yeni yöntem tüm dünyada ve Türkiye’de 2014 yılından bu yana kullanılmaktadır.
İşlem ameliyathane koşullarında ya da hasta yatağında bile yapılabilir. İşlem için sadece iğnenin gireceği bölgeyi uyuşturmak "lokal anestezi" yeterlidir. Ultrasonografi eşliğinde, yüzeysel toplardamara iğne ile girilir. Toplardamara, içerisinden yapıştırıcının verileceği bir plastik ince boru (kateter) yerleştirilir. Kateter ucunun uygun noktaya kadar ilerletildiği ultrasonografi ile kontrol edilir. Ardından derin toplardamara yapıştırıcının kaçmaması için gereken önlemler alınır ve biyolojik yapıştırıcı toplardamar içerisine boylu boyunca verilerek kapatılması sağlanır.
Biyolojik yapıştırıcı yönteminde, lazer ya da radyofrekans yöntemlerinde olduğu gibi ısı enerjisi ile toplardamarın yakılması söz konusu değildir. Bu yüzden, biyolojik yapıştırıcı yöntemi lazer ya da radyofrekans yöntemine göre bazı avantajlar sağlar.
Biyolojik yapıştırıcı yöntemi uygulanması sonrası ilk bir iki hafta boyunca, özellikle cilt altı yağ dokusu az olan zayıf hastalarda yüzeysel toplardamarın sert şekilde ele gelmesi olasıdır. Ancak, bu yakınma birkaç ay içerisinde ortadan kalkmaktadır.
Varis tedavilerinin başarısını değerlendirmek için bilimsel çalışmalarda bazı ölçütler kullanılmaktadır. Bunların en önemlilerinden birisi 1 yıl sonraki bacak toplardamar ultrasonografi incelemelerinde tedavi uygulanan damarların hala kapalı olma oranıdır. Isı enerjisi uygulanan damar içi lazer ve radyofrekans gibi yöntemler sonrası damar kapalı kalma oranı ile ısı enerjisi uygulanmayan tıbbi yapıştırıcı yöntemi sonrası damar kapalı kalma oranı benzerdir. Bu bulgu da, tıbbi yapıştırıcı yönteminin en az ısı enerjisi uygulanan yöntemler kadar etkili bir tedavi yöntemi olduğuna işaret etmektedir.