Doç. Dr. İlker Kiriş
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı
Varis tedavisi izmir, ücut hücrelerinin ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlayan maddeler ve bunları kullanmak için gereken oksijen, kalpten dokulara atardamarlar yoluyla gönderilir. Bu gönderilen kandaki enerji maddeleri ve oksijen dokular tarafından kullanılır, bu kana atık maddeler eklenir ve temizlenmeleri için toplardamarlar tarafından kalbe döndürülür. Bu toplardamarların genişlemesi, belirgin ve kıvrıntılı hale gelmesi sonucu “varis” adı verilen hastalık oluşur.
Vücuttaki toplardamarlar yüzeysel ve derin toplardamarlar olmak üzere iki ana grupta incelenebilir. Yüzeysel olanlar cilt altında ve gözle görülebilir. Derin damarlar ise kasların arasında, ilgili atardamarlar ve sinirlerin yanında bulunur, çıplak gözle görülemez. Kanı her zaman kalbe yönlendirebilmek ve yer çekimi nedeniyle bacaklarda birikmesini önlemek için bacak toplardamarlarında 10-15 kapak bulunur. Bu kapakçıklar tamamen kapanamadığında ve aşağıya kan sızdığında, bu toplardamarlarda kan birikir damarlar genişler ve varis oluşur. Varis çoğunlukla kalıtsal bir hastalık olmasına rağmen, ayakta çalışan kişilerde (öğretmenler, hemşireler, doktorlar, garsonlar vb.) daha yaygındır. Erkeklere göre kadınlarda daha sık görülür ve yaşa göre değişkenlik gösterir.
Varis hastalığı kılcal damarlar şeklinde ya da açık yaralar şeklinde kendini gösterebilir. Erken evre hastalarda, genellikle estetik varis problemleri vardır, ancak hastalık ilerledikçe, bacaklarda ağrı, şişme, hassasiyet gibi şikayetler de ortaya çıkar. Daha sonraki aşamalarda bacak ten rengi koyulaşabilir, cilt değişiklikleri gözlenebilir ve varis yarası gelişebilir.
Varis tedavisi ve teşhisi için bazı tanı yöntemleri kullanılır. Derin, görünmeyen damarlarda kapak yetersizliği olup olmadığını anlamak için eskiden toplardamar anjiyografisi ‘venografi’ sıkça kullanılırdı. Venografide ayak bileği seviyesinde damar içine renkli bir madde verilir ve filmler çekilir. Günümüzün modern ultrasonografi cihazlarıyla venografi kullanımı oldukça azalmıştır. Bacak toplardamar ultrasonografi ‘renkli Doppler’ incelemesi, toplardamar yetmezliği ve varis değerlendirmesinde en sık kullanılan, iğneye ihtiyaç duymayan ağrısız, basit bir yöntemdir.
Varis tedavisi İzmir hastaya ve hastalık seviyesine göre yapılmalıdır. Erken evre hastalıklarında ve cerrahi riskleri olan yaşlı hastalar için, hastalığın ilerlemesi sadece çeşitli varis çorapları kullanılarak önlenebilir. Diz altı varis çorapları genellikle yeterlidir. Küçük, 1-3 milimetre varis ve kılcal damarlarda, Doppler ultrasonografide kapakçık yetersizliği bulunmuyorsa, çeşitli tedavi yöntemleri uygulanabilir. Damarlara özel ince iğnelerle girilebilir ve özel maddeler (skleroterapi) verilerek damar kapatılabilir. Bu yöntem elektro-pıhtılaşma, radyofrekans ve lazerler gibi özel aletler ile de uygulanabilir. Hastalığın yayılımına göre birkaç seans yapılır. Operasyondan sonra hasta eve yürüyerek gidebilir, hastanede yatması gerekmez. Elastik bandaj giymek ya da 1-3 gün boyunca çorap değiştirmek yeterlidir.
İleri düzeyde bir hastalıkta, standart ameliyatlar, köpük skleroterapi, radyo frekans ve lazer ablasyonu gibi yöntemler kullanılabilir. Bu yöntemlerin ortak amacı, yüzeysel damarları kapak yetersizliğinden kurtarmak veya basınç birikimi önlemek için damarları kapatmaktır. Kapakçıkları hiç çalışmayan bu damarları çıkarmakta veya kapatmakta vücuda zarar verilmez. Derin varis damarlarında da aynı işlem uygulanır. Bu vakaların her birinde hastanın hastanede bir gece dinlenmesi yeterlidir. Hasta 7-10 gün içinde normal yaşamına geri dönebilir. Varis tedavisi fiyatları İzmir için bize ulaşabilirsiniz.