Doç. Dr. İlker Kiriş
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı
Skleroterapi (iğne tedavisi) özellikle cilt yüzeyindeki ince ve kılcal damar varisleri için uygulanan bir tedavi yöntemidir. Tedavinin temel amacı estetik açıdan görünümde iyileşme sağlanmasıdır. Skleroterapi, bir kimyasal madde ya da ilacın ince iğne ucu olan bir enjektör yardımıyla toplardamar içine verilerek o toplardamarın kapanmasının sağlanması işlemidir. Kapanan ince varisler zaman içerisinde cilt tarafından emilerek yok edilir, böylece daha az görünür ya da görünmez hale gelirler.
Skleroterapi işlemi 2 türlü yapılabilir. Birincisi ilacın enjektöre çekilip sıvı şekilde toplardamar içine verilmesidir. İkinci yolda ise ilaç belli oranda hava ile karıştırılarak bir köpük oluşturulur ve bu köpük toplardamar içerisine verilir. Bu uygulamaya ‘köpük skleroterapi’ ya da ‘köpükle varis tedavisi’ denir. Skleroterapi, özellikle kırmızı renkli ince kılcal damar varisleri ‘telenjiektazi’ ve orta büyüklükteki mavi yeşil renkli varisler ‘retiküler venler’ için uygulanır. Köpük tedavisi, bu varislerden nispeten daha kalınları olan mavi yeşil renkli olanları için daha uygun bir tedavidir.
Ülkemizde, skleroterapi amacıyla piyasada bulunan ve kullanılan tek bir ilaç vardır. Bu ilacın etken maddesi ‘polidokanol’dur. Hem sıvı hem de köpük skleroterapi işleminde aynı ilaç kullanılmaktadır. Yani ‘köpükle varis tedavisi’nde farklı bir ilaç kullanılmamakta, sadece aynı ilaç farklı bir formda kullanılmaktadır. Bu amaçla, iki enjektör kullanılarak, belirli miktarda ilaç ve hava karıştırılarak köpük elde edilir. Ardından bu köpüğe uygun iğne ucu kullanılarak varisli damarın içerisine enjekte edilir.
Köpükle varis tedavisi sırasında toplardamar içerisine bir miktar hava da verilmektedir. Normal şartlar altında damarlarımız içerisinde serbest formda hava bulunmaz. Verilen köpüğün bazı yan etkilere yol açmaması için bir skleroterapi seansı sırasında belli bir miktardan fazla verilmemesi gerekir. Aksi takdirde, öksürük, göğüste sıkışma hissi, migren atağı ve hatta geçici görme kaybına kadar gidebilecek olumsuz yan etkiler gelişebilir. Bu yüzden, köpükle varis tedavisinde aşamalı bir tedavi planı uygulanmalıdır. Birçok hastada bacaktaki tüm varislerin tek bir seansta tedavi edilmesi, doz göz önünde bulundurulduğunda ve hasta sağlığı ile ilgili gerekçeler nedeniyle uygun değildir.
İlk olarak hasta ile karşılıklı konuşarak tedavi ile ilgili ayrıntılı bilgi verilmelidir. Tedavinin tahmini olarak kaç seans süreceği, maliyet ve beklenen düzelme oranı konuları konuşulur. Ardından, hastadan yazılı ve imzalı izin (tıbbi onam) formu alınır. Skleroterapi yapılacak tüm hastalarda standart tıbbi fotoğraf çekimi yapılmalıdır. Bu fotoğraf çekimi öncesinde de ayrı bir yazılı ve imzalı izin formu alınmalıdır. Bu fotoğraf çekimi, tedavi öncesinde bacaklarda var olan kalıcı iz, koyu renk lekelenme ya da ben gibi ayrıntıları belgeler. Ayrıca, tedavi öncesi ve sonrası durumları objektif olarak karşılaştırma olanağı yaratır. Bu fotoğraflar tamamen tıbbi dokümantasyon amaçlı olup hastanın kimliğini ortaya çıkarmayacak şekilde çekilir.
Köpükle varis tedavisi seanslar şeklinde yapılır. Her hastaya yapılması gereken seans sayısı hastanın bacaklarındaki varislerin yaygınlığına bağlı olarak kişiden kişiye değişir. Skleroterapi seansları poliklinik ortamında yapılır. Her bir seans yaklaşık 45-60 dakika sürer. Seanslar arasında ne kadar süre olması gerektiği tedavi edilen bölgede orta büyüklükte ve ince kılcal damar varisi birlikteliğine bağlı olarak belirlenir.
Köpükle varis tedavisi, dışarıdan bakıldığında basit gibi görünen ancak mutlaka bir doktor tarafından uygulanması gereken bir tedavidir. Çünkü yanlış uygulamalar, ciltte nekroz ve gangrene bile ilerleyebilecek ciddi yan etkilere yol açabilir. Tedavi öncesinde hasta bir Kalp ve Damar Cerrahı tarafından mutlaka muayene edilmiş ve toplardamar ultrasonografi tetkiki yapılmış olmalıdır. Köpük skleroterapi sırasında, uygun dozda hazırlanmış köpük, uygun iğne ucu ile ve uygun basınçta damar içerisine verilmelidir. İlaç damar içerisine uygulandığında o bölgede kızarıklık ve hafif yanma hissi olur. Ancak çok ince iğne uçları ile uygulama yapıldığından hastanın hissedeceği ağrı son derece düşüktür, belki de sivrisinek ısırmasına benzetilebilir.
Hastanın, köpük skleroterapi seansı sonrasında yürüyüş yapması önerilir. Skleroterapi sonrasında bir hafta boyunca kontakt spor, aerobik ya da ağırlık kaldırılması önerilmez. Bunun yanında, eğer yoğun fiziksel aktivite içeren bir iş değilse, skleroterapiden sonraki ya da ertesi gün iş başı yapılabilir. Skleroterapi sonrasında 2 hafta boyunca varis çorapları giyilmesi gerekir. Çünkü skleroterapi sonrası kompresyon (baskı) uygulanması tedavinin başarısı için önemlidir. Skleroterapi sonrası en az 2 hafta boyunca tedavi uygulanan bölgeler direk güneş ışığına maruz kalmamalıdır. Çünkü güneş ışığı, melanin pigmentlerini uyararak koyu renk iz kalmasına yol açabilir. Eğer köpük skleroterapi uygulanan bacağınızı uzun pantolon ya da etek ile güneş ışıklarından koruyabilirseniz yaz aylarında da skleroterapi yapılabilir. Ama deniz tatiline gideceğiniz bir dönemde skleroterapi yaptırmak tabii ki uygun olmayacaktır.
Ancak, özellikle bilinmelidir ki köpükle varis tedavisi hemen birkaç gün içerisinde kesin sonuçlar alınabilecek bir tedavi yöntemi değildir. Tecrübeli ve doğru teknik uygulayan bir doktor tarafından, sabırlı bir hastaya uygulandığında mükemmele yakın sonuçlar elde edilebilir. Böylelikle, önümüzdeki yaz mevsiminde rahatlıkla istediğiniz kıyafetleri giyebilir ve artık görüntüden dolayı rahatsızlık duymazsınız.
Sonuç olarak, toplardamar ultrasonografi tetkik sonucu normal olan bir hastada görünümü iyileştirmek yani kozmetik amaçlı olarak skleroterapi uygulanabilir. Damar yapısı ve çapı da uygun olmalı, tedaviyi deneyimli bir doktor yapmalı ve doğru teknik uygulanmalıdır. Tedavi öncesi ve sonrası fotoğraflar mutlaka çekilmelidir. Tedaviden beklenen sonuç alınması aylar sürer. Bu süreçte hasta da sabırlı olmalı ve gereken sayıda seansa katılmalıdır. Siz de varislerinizin görüntüsünden rahatsızsanız Doç. Dr. İlker Kiriş’e muayene olup kendisinden görüş alabilirsiniz. Doç. Dr. İlker Kiriş, köpükle varis tedavisi konusunda oldukça deneyimli ve bu konu ile özel olarak ilgilenen bir doktordur.