Doç. Dr. İlker Kiriş
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı
Periferik arter hastalıkları denildiğinde akla kalpteki koroner damarlar dışında kalan tüm arter (atar damar) sistemini ilgilendiren hastalıklar gelir. Özellikle bacaklardaki atar damarların iç çeperlerinde zamanla yağ, kolesterol artıkları birikmesi ve kireçlenme sonucunda damarlarda daralma ve tıkanma gelişir.
Son yıllarda gelişen teknolojilerden alınan destekle cerrahi yöntem tek çare olmaktan çıkmıştır. Doğru seçilen hastalara yapılacak planlı bir medikal müdahale, en az cerrahi başarı kadar iyi sonuç elde edilmesini sağlar. Konusunda elde ettiği deneyim sayesinde, Doç.Dr.İlker Kiriş hastaların yaşam kalitesinin artması için uygun tedavi planının belirlenmesinde etkili hizmetler verir.
Yavaş gelişen ancak süreç boyunca değişik sorunlar yaşanmasına neden olan periferik arter hastalıkları, vücuttaki farklı bölgeleri etkisi altına alır. Bu durumdan en çok etkilenen damarlar arasında; şah damarı, böbrek, bağırsaklar ve bacaklara giden atar damarlar yer alır.
Yaş ile doğrudan ilişkilendirilen periferik arter hastalıklarının en sık görüldüğü dönem 50’li yaşların sonlarıdır. Sorunun bacak damarlarında görülmesi halinde dinlenince geçen ve yüklenince artan ağrı belirti verir. Ağrının belli dönemlerde uyluk ve kalça bölgesine yayılması da normaldir. Ayakta hissedilen soğukluk da bu hastalığın en sık görülen belirtileri arasında sayılabilir.
Bu hastalığa yakalanma riskini artıran en önemli alışkanlık sigara kullanımıdır. Yüksek kolesterol, diyabet ve hipertansiyon da önemli sebepler arasında gösterilebilir. Nadir olsa da romatizmal sorunlar, obezite ve alkol bağımlılığı da damar hastalıklarının gelişmesine katkı sağlar. Kliniğimizde yapılan araştırmalarla hastalığın tanısının doğru bir şekilde konması sağlanır.
Kliniğimizi İzmir ve çevresinden ziyaret edecek olan hastalarımızla ilk olarak poliklinik ortamında yakınmaları ve belirtiler konusunda karşılıklı konuşulur. Hastanın tıbbi öyküsü ile ile ilgili sorular sorulur. Ardından bacaklardaki atar damar nabızları elle muayene edilir. Şah damarı stetoskopla dinlenerek üfürüm olup olmadığı belirlenir. Bu incelemeler sonrasında gerekirse atar damar ultrasonografi incelemesi yapılır.
Deri rengi, ısı farklılıkları, yaralar, bacaklarda oluşan kıllarda seyrelme ve deride gözle görülen değişiklikler tespit edilmesi halinde ileri tanı yöntemlerine başvurulur. Ayrıca hastanın kan basıncının belli bir süre düzenli olarak takibi istenebilir. Tanı koyma aşamasında elde edilen bulgular; hastanın öyküsü, fiziki muayene, laboratuvar değerlendirmesi, ultrasonografik görüntüler, MR, anjiyo ve bilgisayarlı tomografik anjiyo bilgileri eşliğinde bir bütün olarak değerlendirilerek sonuca ulaşılır.
Tıp alanında yaşanan gelişmeler dikkate alınarak sürdürülen hizmetlerimiz hastaların yaşam kalitesinin en üst seviyeye çıkarılmasına odaklıdır.
Tıbbi tedavinin amacı; bu aşamada ilk hedef mevcut semptomların iyileştirilmesidir. Önerilen ilaç tedavisi egzersizlerle desteklenir. Günlük ve haftalık plan hastanın yaşam kalitesini ve konforunu iyileştirir. Bu süreç içerisinde sigara kullanan hastaların bu alışkanlıktan vazgeçmesi için de ilave öneriler yapılır. İlaç tedavisi hastanın durumuna uygun olarak hazırlanır ve düzenli aralıklarla kontrol edilir.
Endovasküler tedavinin amacı; yüksek başarının elde edildiği bu süreç hastanın öncelikli olarak cerrahi müdahaleye gerek kalmadan iyileşmesine yöneliktir. Herhangi bir risk içermeyen bu tedavide başarı oranı yüksektir.
Cerrahi tedavinin amacı; yaygın olarak kullanılan yöntemler dikkate alınarak sorunların giderilmesi amaçlanır. Bu aşamada hastanın diğer sağlık sorunları, periferik arter konusunda yaşadığı sorunlar ve hastalığın derecesi göz önünde tutularak en doğru karar yine hastanın kendisi ve ailesiyle birlikte verilir. Cerrahi tedavinin başarı oranı oldukça yüksektir.
Bacak atar damar tıkanıklığına yönelik girişimsel tedaviler eskiden tamamen cerrahi operasyonlardan oluşuyordu. Ancak, zaman içerisinde damar içinden (endovaskuler) yapılan tedaviler daha ön plana çıkmıştır. Hastaların genel ya da belden uyuşturularak (spinal) anestezi almasına gerek kalmadan sadece kasık bölgesinin uyuşturulması ile endovaskuler tedaviler gerçekleştirilir. Atar damar operasyonlarındaki büyük cilt kesikleri yapılmadan, genellikle kasık atar damarında iğne deliğinden bu tedaviler yapılır. Endovaskuler tedaviler bir anjiyografi ünitesinde gerçekleştirilir. Tedavinin temeli, bacak atar damarlarında ileri derecede darlık ya da tıkanıklıkların içerisinden önce uygun bir tel ile geçilmesi ve ardından o bölgenin bir balon şişirilerek genişletilmesidir. Gerektiğinde, ilgili bölgelere metal bir kafes şeklinde olup damar içinde genişletilen ve o şeklini koruyan uygun çapta stentler yerleştirilebilir.