Doç. Dr. İlker Kiriş
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı
Halk arasında bilinen adı ‘’rahim damarlarının genişlemesi’’ olan ‘’Pelvik Konjesyon Sendromu’’, birçok farklı sebepten ötürü meydana gelebilmektedir. Bu sendroma sahip olan kişilerin büyük bir kısmı, öncelikle, kasık ya da kasıklara doğru yayılıp oldukça fazla rahatsızlık veren künt bir ağrıdan şikayetçi olmaktadırlar.
Yumurtalık ve pelvik toplardamarlarda kanın yetersiz kapakçıklar sebebiyle geri kaçması durumu, pelvik konjesyon sendromunun meydana gelmesindeki esas sorundur. Bununla birlikte bu sendromun ortaya çıkması, tıkayıcı anatomik durum ve hastalıklar sebebiyle de olabilmektedir.
"Pelvik Konjesyon Sendromu"na neden olan bir diğer etmen de "çok doğum yapılması"dır. Östrojen ve progesteron hormonlarının damar genişletici etkilere sahip olmasından ötürü hem hormonal sebepler ile hem de hamilelik süreci boyunca anne karnındaki bebeğin annenin toplardamarları üzerine yaptığı baskı sebebiyle karın içi ile bacak toplardamarlarında "genişlemeler" yani "varisler" oluşmaktadır. Bu durum, belirli bir süre içerisinde oluşmakta olup genel olarak toplardamarda yer alan "venöz valv mekanizması"nın yani "kapakçıklar"ın bozulmasına bağlı olarak gelişmektedir.
Bununla birlikte hamilelik süreci boyunca meydana gelen kilo alımı ve pelvik yapılarda hamilelik sebebiyle oluşan anatomik değişimler, pelvis bölgesi toplardamar kan akımını direkt olarak etkilemektedir. Pelvik ile yumurtalık yani ‘’ovaryen’’ toplardamarlarında adeta gölleşerek biriken kandan dolayı, sağlıklı toplardamar kan akımı yavaşlar, hatta durma aşamasına gelir. Bu noktadan hareketle, toplardamar içinde yer alan kanın pıhtılaşması (tromboz) ve genişleyen toplardamarların yakın sinirlere yapmış olduğu baskı neticesinde genellikle ‘’pelvik ağrı’’ meydana gelmektedir.