BİZ SİZİ ARAYALIM

Detaylı bilgi almak ve randevu oluşturmak için formu doldurun, biz sizi arayalım.

Şah Damarı Tıkanıklığı Tedavisi

Şah damarı tıkanıklığı, boynun her iki tarafında bulunan ve halk arasında şah damarı olarak bilinen karotis arterlerin ileri derecede daralması ya da tıkanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Şah damarı tıkanıklığının önemli olmasının sebepleri arasında, bu damarların beyine oksijen açısından zengin kan götüren damarlar olması yatmaktadır. Şah damarı tıkanıklığı felç gibi büyük riskler meydana getirebilecek önemli bir hastalıktır. Farklı belirtiler üzerinden teşhis konulduğunda, mutlaka tedavi edilmesi gerekir.

Şah Damarı Tıkanıklığı Nasıl Oluşur?

Genelde sağlıklı bir atardamar duvarı pürüzsüz ve esnek bir yapıya sahip olur. Ancak sigara kullanımı, obezite ve yüksek kolesterol düzeyleri şah damarı duvarında tehlikeli maddelerin birikmesine neden olabilir. Tıp dilinde karotis hastalığı olarak bilinen şah damarı tıkanıklığı, damar duvarında istenmeyen bazı maddelerin birikmesi ile oluşmaktadır. Yağ, kolesterol artıkları, beyaz kan hücreleri (lökosit) ve kalsiyum damar iç çeperinde birikerek ‘aterosklerotik plak’ denilen kalın bir tabaka oluşur. Sonuç olarak ise şah damarında darlık, esneklik kaybı ve tıkanıklık meydana gelir.

Şah damarında darlık, beyine giden kan akışında azalma ortaya çıkarır. Beyne giden kan akışının gerekli seviyenin altına inmesi ile oksijen ve besin iletimi büyük oranda azalır. Bu da başta inme olmak üzere kişinin pek çok problem ile karşı karşıya kalmasına sebep olur. Eğer zamanında müdahale edilmez ve uygun tedavi yöntemleri uygulanmazsa, tam olarak tıkanıklık meydana gelir. Bu da kalıcı beyin hasarı ile inmeye sebep olur. Bunun önüne geçmek için İzmir şehrinde yer alan sağlık merkezimize gelebilir; uzman doktorumuz ve profesyonel ekibimiz ile en doğru tedavi yöntemleriyle tedavi olabilirsiniz.

Şah Damarı Tıkanıklığı Tedavi Şekline Nasıl Karar Verilir?  

Şah damarı hastalığı tanısında öncelikle muayene sırasında şah damarı stetoskopla dinlendiğinde üfürüm duyulabilir. Şah damarı ultrasonografi incelemesinde şah damarında kan akım formunda bozulma ve damarda daralma görülebilir. Bunun yanında, darlığın derecesinin tam olarak saptanması ve tedavi şekline karar verilmesi için şah damarı anjiyografisi yapılması tercih edilir. Anjiyografi; klasik (konvansiyonel) şah damarı anjiyografisi şeklinde yapılabileceği gibi bilgisayarlı tomografi ya da magnetik rezonans görüntüleme eşliğinde anjiyografi şeklinde de yapılabilir.

Eğer şah damarındaki darlığın derecesi % 50’nin altında ise genellikle hastaya pıhtı önleyici ilaçlar (aspirin) verilir ve risk faktörlerine yönelik öneriler yapılır. Risk faktörlerine yönelik öneriler arasında; hasta diyabetikse kan şekerinin kontrol altında tutulması, sigaranın kesinlikle bıraktırılması, hipertansiyonu varsa ilaçlarının düzenlenmesi, kolesterol düzeyleri yüksekse diyet ya da ilaç verilmesi ve obesite varsa ideal kilonun sağlanması yer alır.

Eğer şah damarındaki darlığın derecesi % 50’nin üzerinde ise şah damarı ameliyatı ve şah damarına stent uygulaması seçenekleri arasında karar verilir. Şah damarı tıkanıklığı olan hastaların önemli bir kısmında kalp dokusunu besleyen koroner damarlarda da darlık olabildiği için hastaya koroner anjiyografi yapılması planlanabilir. Çünkü bu tetkikler sonrasında bu hastalarda belirli bir oranda hem kalp hem de şah damarı ameliyatı olması gerekebilmektedir. Bazı hastalarda, yapılan şah damarı anjiyografisi ile şah damarında % 100 tıkanıklık olduğu yani şah damarının tamamen tıkalı olduğu saptanabilir. Bu tıkanıklık çok yakın zamanda oluşmuş bir pıhtıya bağlı değilse, yani eskiden beri varsa bu şah damarına müdahale edilmez.

Şah damarında % 50 üzerinde darlık olan hastalarda, uzun yıllardır yapılan ve sonuçları bilimsel olarak kanıtlanmış tedavi yöntemi şah damarı ameliyatıdır. Hastaya ameliyat önerilmesinin en önemli nedeni hastayı gelecekte oluşabilecek felç riskinden korumaktır. Ameliyat kararı alırken, şah damarındaki darlığın derecesi ve hastanın baş dönmesi, geçici görme kaybı ya da kısmi felç geçirme gibi nörolojik yakınmalarının olup olmaması göz önünde bulundurulur. Bunun yanında, ameliyat riski çok yüksek olan ya da şah damarı anatomik yapısı ameliyata uygun olmayan bir kısım hastada stent uygulaması da alternatif tedavi yöntemi olarak düşünülebilir.

Şah Damarı Tıkanıklığı Tedavisi İzmir

Karotis arter hastalığı diğer bir ismi ile şah damarı tıkanıklığı, felç durumuna kadar herhangi bir belirti ortaya çıkarmadığından, doğru teşhis büyük öneme sahiptir. O yüzden mutlaka düzenli doktor kontrolüne gitmek en önemli unsurdur. Bu tanı aşamasında, şah damarı steteskopla dinlenmekte ve anormal sesler ile karşı karşıya kalındığında, şah damarı tıkanıklığından şüphelenilmektedir.

Gerekli tetkikler sonucunda size şah damarı tıkanıklığı tanısı konulduysa uygun tedavi yöntemi konusunda Doç. Dr. İlker Kiriş’den görüş alabilirsiniz. Doç. Dr. İlker Kiriş, şah damarı tıkanıklığı tedavisi İzmir konusunda sizi ayrıntılı bilgilendirecektir. Ayrıca, şah damarı ameliyatı olmanız gerekirse, bu ameliyatı Medifema Hastanesi’ndeki tam donanımlı ameliyathanelerde ve uygun ekiple başarıyla gerçekleştirmektedir.